16 Şubat 2015 Pazartesi

Benim Adım Özgecan...


ÖZGECAN İÇİN MEYDANDAYDIK


"Erkek-yargı-devlet işbirliğinden hesap soruyoruz!"

Çanakkale Kadın Platformu;11 Şubat günü,Tarsus'ta bindiği minibüs şoförü tarafından tecavüze uğrayarak öldürülen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan için meydandaydı. Erkeklerin de destek verdiği yürüyüşte, Çanakkale Kadın Platformu adına, basın açıklaması, Yasemin Adsız tarafından okundu. 2015'in ilk 46 gününde, Türkiye'de, Özgecan da dahil olmak üzere 37 kadının erkek şiddetiyle katledildiği belirtilen açıklamada, "Meclisin, kadın ve trans cinayetleri gündemi ile olağanüstü toplanmasını ve bu toplantıda, kadın örgütlerinin belirlediği cinayetleri önleyebilecek temel şartlar doğrultusunda acil bir eylem planı oluşturmasını talep ediyoruz!" denildi. 


Özgecan Aslan
Çanakkale Kadın Platformu'nun basın açıklamasının tam metni şöyle:


"Benim adım Özgecan...


20 yaşında genç bir kadınım. Siz dünyayı sadece kendi etrafınızda dönüyor sanırken ben Mersin'in Tarsus ilçesinde birkaç gündür kayıptım. Eve gitmek için bindiğim otobüste şoförün tecavüzcü bir katil olduğunu nerden bilebilirdim? Minibüste kalan son kişi olmanın yaşattığı gerginliği biz kadınlar iyi biliriz. Peki ya siz? Gözlerimi bir kere bile şoför koltuğundaki erkekle keşiştirmemek için camdan dışarıya endişeyle bakarken, kulağımdaki kulaklığın sesini yükseltip "Bitsin şu yol" diye beklerken neler hissettiğimi anlayabilir misiniz?

Benim adım Özgecan...

Sadece evime gitmek istedim. Minibüsün evimin yoluna değil de başka bir yola saptığı ilk anda kalbimin ağzıma gelişini, "Tekrar evimde olabilecek miyim, bir mucize olacak mı, biri bana yardım edecek mi, kurtulacak mıyım?" diye son ana kadar umut edişimi bilebilir misiniz?

Benim adım Özgecan...

20 yaşında, yaşama dair hayalleri, umutları ve yapacak onca güzel şeyi olan bir candım. Bindiğim minibüsün şoförü Suphi Altındöken bana tecavüz etmek istedi. Direndim, tırnaklarımı tecavüzcünün yüzüne geçirdim, bağırdım, mücadele ettim, biber gazı sıktım. Gözü dönmüş tecavüzcü katilin vazgeçeceği yoktu. Genç bedenimi defalarca bıçakladı, bıçakladı, bıçakladı. Yetmedi, işlediği cinayeti ört pas etmek, cesedimi yok etmek için soğukkanlılıkla iki erkeği aradı. Ölü bedenim üç erkek tarafından benzin dökülerek yakıldı. 

Beni bir dere yatağına attılar.
Ölü bedenim size ne anlatıyor?
Bu ülkede, sırf kadın olduğu için, erkeklerce katledilen binlerce kadını hatırlatmıyor mu?

Benim adım Özgecan...

Erkeklerin şiddeti canımı aldı.
Hayallerimi, umutlarımı, sevdiklerimi, yapacağım onca güzel şeyi aldı.
Benim gibi başka canlar öldürülmesin diye; beni unutmayın, beni unutmayın, beni unutmayın" ........

Erkek-yargı-devlet işbirliğinden hesap soruyoruz


Çanakkale Kadın Platformu olarak, bugün Özgecan Aslan için buradayız.
Bugün, kadın cinayetlerinin hızla artmasına neden olan erkek-yargı-devlet işbirliğinden hesap sormak için buradayız. Bugün, katliam boyutuna varan kadın cinayetlerine karşı yine sokaklarda, yine isyandayız!

2015 yılında 46 günü geride bıraktık. Bu 46 günde Türkiye'de Özgecan da dahil olmak üzere, 37 kadın, erkek şiddetiyle katledildi. Her hafta, kocası, babası, erkek kardeşi, oğlu, boşanmak, ayrılmak istediği kocası/sevgilisi, müşterisi tarafından öldürülen kadınların ve trans kadınların haberlerini duyuyoruz.

Kadınlar, her gün, kendi hayatları hakkında karar vermek isterken, evlerine, işlerine, okullarına gitmek isterken, akşam sokakta yürürken, taksiye minibüse binerken erkekler tarafından öldürülüyor. Bu cinayetlerin sürekliliği, cinayetleri durdurmayan, gereken önlemleri almayan devletin eril yapısını gözler önüne seriyor.

Hukuk sistemiyle cinayetler meşrulaştırılıyor, teşvik ediliyor. Yaşadığımız erkek şiddeti cezasız kalırken, aileye mecbur bıraktığımız politikalar oluştururken biz kadınlar her gün öldürülüyoruz. Geçtiğimiz yaz, Çanakkale Barbaros Mahallesi'nde, boşanmak üzere olduğu kocası tarafından vurularak öldürülen 21 yaşındaki Şefika Hersek'i unutmadık, unutmayacağız.

Devletin hiçbir etkin önlem almadığı bu ülkede; kadınlar, her gün, şiddet, taciz, tecavüz, cinayet tehdidi altında yaşamak zorunda bırakılıyor. Ne evlerde ne sokaklarda güvenliğimiz var. 

 
Biliyoruz ki, hem iktidar hem de toplum tarafından kadınlara yönelik, hız kesmeyen baskıcı ve cinsiyetçi saldırılar şiddetin daha fazla yayılmasına, sistematikleşmesine ve meşrulaştırılmasına neden oluyor.



Meclis olağanüstü toplansın!


Kadın cinayetleri politiktir. Evlerde, iş yerlerinde, sokaklarda şiddet, taciz, tecavüz korkusu duymadan özgürce yaşamak istiyoruz. Artık tek bir kadının daha şiddet görmesine, katledilmesine tahammülümüz yok!

Kadın cinayetlerine karşı isyanımızı haykırmak için ev işi, çocuk bakımı dayatmalarına kulak asmadan sokaklara çıkıyoruz! Meclisin olağanüstü toplanması için ses çıkarıyoruz;

Siz aile, fıtrat dedikçe kadınlar öldürülüyor!
Siz ses çıkarmadıkça kadın cinayetleri meşrulaşıyor!
Siz haksız tahrik dedikçe, hayatımız tehlikeye giriyor!

Meclisin, kadın ve trans cinayetleri gündemi ile olağanüstü toplanmasını ve bu toplantıda, kadın örgütlerinin belirlediği cinayetleri önleyebilecek temel şartlar doğrultusunda acil bir eylem planı oluşturmasını talep ediyoruz!

Biliyoruz ki biz kadınlar bir araya gelebilirsek cinayetleri önleyebiliriz. Biz kadınlar bir araya gelebilirsek, Özgecan için erkeklerce öldürülen tüm kız kardeşlerimiz için kadın cinayetlerinin hesabını sorabiliriz.


Biz kadınlar bir kez daha haykırıyoruz!
Bu dünyanın yarısı biziz!
Erkeklerden alacaklıyız!
Eşitlik, özgürlük ve adalet istiyoruz!

Bu mücadelede hepimiz birer Özgecan'ız!

Yaşasın Kadın Dayanışması!



 

Özgecan Eyleminden Notlar



Dün bizim için çok acı bir gündü; çünkü 20 yaşındaki bir genç kız, bindiği minibüsün şoförü tarafından tecavüz edilip, bıçaklanmış, katil yardıma çağırdığı iki erkekle beraber, Özgecan’ın cesedini yakarak, daha da büyük bir vahşete imza atmıştı. Dün, Özgecan ve erkekler tarafından katledilen tüm kadınlar için yürüdük, acımızı ve isyanımızı haykırdık.

HDP Kadın Komisyonu olarak, bizler, Çanakkale Kadın Platformu öncülüğünde, Özgecan için yürüdük, yukardaki basın açıklamasına katıldık, sonrasında da Kordon boyunca yürüyüşümüzü yaptık.

Katılım beklenenin çok üstündeydi. Çok güzel bir hava vardı, ama acımız çok büyüktü. Acımızı sloganlarımızla haykırdık.

Tek kötü diyebileceğim olay; erkeklerin, her zaman olduğu gibi, ön sıralara geçmeleriydi. Platform sözcüsü Yasemin Adsız erkeklerin arkalara geçmesini rica edince kısa süreli bir tartışma yaşandı. Sonunda yanlış anlaşılmaları aşarak basın açıklamasını bitirdik.

Bundan sonraki tek temennimiz, böyle büyük acılar yaşamamamız ve kadın cinayetlerinin artık son bulmasıdır
.

Ebru Çalışkan Helvacı
HDP Kadın Komisyonu Temsilcisi 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder